Ekonomi Değerlendirme toplantısı cuma yapılacak
27 Şubat, 2008 10:31:00 (TSİ)
Cuma günü Ankara'da ekonomi masaya yatırılacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında ve ilgili bakanların katılımı ile yapılacak toplantıda, ekonomideki gelişmeler değerlendirilecek.
Geçen ay ilki yapılan Ekonomi Değerlendirme toplantısında, küresel piyasalardaki gelişmeler ele alınmıştı.
İlk toplantıya ekonomi ile ilgili bakanların yanı sıra AK Parti'nin ekonomi kurmayları da katılmış ancak bürokratlar toplantıda yeralmamıştı.
Cuma günü ikincisi yapılacak toplantı için, özel bir gündem maddesi açıklanmadı. Uluslararası piyasalardaki gelişmelerle, bu gelişmelerin Türk ekonomisine etkisinin değerlendirilmesi bekleniyor.
ÜFE'de % 0.60, TÜFE'de % 0.51 artış bekleniyor
26 Şubat, 2008 16:43:00 (TSİ)
CNN TÜRK Ekonomi Servisi'nin banka ve aracı kurumlar ile İstanbul Sanayi Odası'na (İSO) üye firmaların katılımıyla her ay düzenli olarak yaptığı enflasyon anketinin şubat ayı sonuçları belli oldu. Buna göre şubat ayında üretici fiyatlarının yüzde 0.60, tüketici fiyatlarının ise yüzde 0.51 artması bekleniyor.
CNN TÜRK enflasyon anketine göre, şubat ayında ayında üretici fiyatlarının yüzde 0.60, tüketici fiyatlarının ise yüzde 0.51 artması bekleniyor.
Banka ve aracı kurumlar, şubat ayında üretici fiyatlarının yüzde 0.67 artacağını tahmin ediyor. Mali sektörün üretici fiyatlarındaki en yüksek tahmini yüzde 1.31 olurken, fiyatların değişmeyeceğini düşünenler de var.
İSO üyeleri de, şubat ayı üretici fiyatlarında ortalama 0.55 puanlık artış tahmin ediyor. İSO üyelerinin en yüksek artış beklentisi yüzde 1.10 olurken, sanayicilerin en iyimser beklentisi ise fiyatlarda yüzde 0.30 oranında artış olacağı yönünde.
Banka ve aracı kurumların TÜFE tahminlerinin ortalaması yüzde 0.45. Mali sektör temsilcilerinin en yüksek TÜFE tahmini yüzde 0.90 olurken, en düşük tahmin ise yüzde 0.10 oranında.
İSO üyesi firmaların şubat ayı TÜFE beklentilerinin ortalaması yüzde 0.55. İSO üyeleri TÜFE'de en yüksek yüzde 1.30 artış beklerken, sanayicilerin en düşük artış tahmini ise yüzde 0.20 oranında.
Türkiye'de 2008'de 13 OSB tamamlanacak
26 Şubat, 2008 15:22:00 (TSİ)
Türkiye'de, 2008 yılında 13 organize sanayi bölgesi (OSB) tamamlanacak. Üç bölge de etüt için irdelenecek. Ülke genelinde 2012 yılına kadar 78 tane sanayi bölgesi kurulacak. Bu bölgelerden 5'i besi ve hayvancılık alanında olacak.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan edinilen bilgiye göre, süt sığırcılığı alanında Afyonkarahisar-Bolvadin, besicilik konusunda Kars, küçük sanayi dallarında Trabzon-Akçabaat'ta üç yeni OSB kurulması konusunda etüt çalışması yapılacak. Etüt çalışmalarının bu yıl içinde bitirilmesi öngörülüyor.
Aralarında Bayburt, Afyonkarahisar, Denizli, Bursa, Konya, Niğde, Osmaniye, Sinop, Tokat, Zonguldak gibi illerin yer aldığı 13 OSB'nin inşaatları bu yıl sonu itibarıyla bitirilecek.
Bu illerde yapımı tamamlanacak bölgeler içinde, en fazla harcama Zonguldak Ereğli OSB'ye yapılacak. 40.8 milyon YTL ile en fazla yatırım harcamasının yapıldığı Zonguldak'ı, Bursa deri OSB'si takip ediyor. Bursa OSB için 34.9 milyonYTL, Niğde-Bor karma OSB'si de 20.6 milyon YTL harcama yapılacak.
İnşaatı 2008 yılından sonra bitecek 78 OSB'nin tamamlanması en geç 2012 yılı olacak. Bu bölgeler içinde, Gaziantep, Aksaray, Zonguldak, Kahramanmaraş, Başkent Ankara, Manisa ve Sakarya gibi illerde yapılacak olan OSB'nin maliyeti 29 milyon YTL ile 112.5 milyon YTL arasında değişiyor.
Gaziantep'e inşaat edilecek OSB'nin maliyeti 112.5 milyon YTL olarak öngörülürken, bitiş tarihi 2009 olarak verildi. Aksaray'a yapılacak OSB'ye 67 milyon YTL, Kahramanmaraş'a 55 milyon YTL, Ankara-Başkent'te de 52.7 milyon YTL yatırım harcaması öngörüldü.
Gaziantep için yapılacak başka bir OSB için 48 milyon YTL, Zonguldak'a 40.8 milyon YTL, Bursa için 34.9 milyon YTL ayrılırken, yine Manisa'da kurulacak bir başka OSB için 29.3 milyon YTL, Ankara-Çubuk için 27.9 milyon YTL harcama yapılması planlandı.
Bu OSB'lerin bir kısmı tamamen ihtisas içerikli olacak. Dokuma, tekstil, deri, mermer, hayvancılık, çiçekçilik gibi konuları kapsıyor. Bazı illere birden fazla ihtisas Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) ihdas ediliyor.
Bu iller Afyon, Denizli, Eskişehir, Erzurum, Manisa, Rize, Sivas, Tokat, Zonguldak, Bolu, Bilecik, Çorum, Aydın, Amasya, Çankırı olarak sıralanıyor.
Artık besicilik sanayi kavramı gelişiyor
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın en fazla önem verdiği ihtisas OSB'lerinden birini de hayvancılık ve besicilik sektörü oluşturuyor. Bu anlamda 2012 yılında tamamlanması beklenen OSB içinde, beş tanesi hayvancılık ve besi alanlarında olacak.
Bu amaçla, Gaziantep'te kurulacak olan OSB için 48 milyon YTL'lik harcama öngörülüyor. 460 hektar alana kurulacak bölgenin 2012 yılında bitirilmesi programlandı.
Ankara-Çubuk'ta 261 hektar arazide kurulacak hayvancılık OSB'si 2010 yılında bitirilecek ve 27.9 milyon YTL'ye mal olacak.
Amasya Suluova'da 70 hektara konuşlandırılması öngörülen OSB için de 10.1 milyon YTL kaynak ayrıldı.
Eskişehir-Beylikova'da 143 hektar araziye kurulacak besi çiftliğinin 2011'de, 70 hektar üzerine Erzurum merkezde yapılacak besi çiftliğinin ise 2012'de tamamlanması öngörülüyor. Erzurum ve Eskişehir'de yapılacak besi OSB'leri için ayrılan ödenek 7.3 milyon YTL olacak.
Öte yandan, bazıları 2007 yılında başlayan ve halen devam etmekte olan beş adet de "OSB Arıtma İnşaat Projesi" bulunuyor. Aksaray, Balıkesir, Balıkesir-Gönen, Gaziantep ve Isparta'da yer alan bu projelerin tamamının 2011'de bitirilmesi hedefleniyor.
Açlık sınırı 715, yoksulluk sınırı 2329 YTL
26 Şubat, 2008 10:14:00 (TSİ)
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (Türk-İş) yaptığı hesaplamaya göre, bu ay dört kişilik ailenin açlık sınırı yaklaşık 715, yoksulluk sınırı yaklaşık 2 bin 329 YTL oldu.
Konfederasyondan yapılan açıklamaya göre, bir önceki ay 694 YTL 1 YKr olan dört kişilik ailenin açlık sınırı, şubat ayında 714 YTL 92 YKr'a yükseldi.
Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 3.01 arttı.
Verilere göre, dört kişilik ailenin gıda harcamalarının yanı sıra kira, ulaşım, giyim, eğitim, kültür gibi temel ihtiyaçları için harcaması gereken asgari tutarı gösteren yoksulluk sınırında da artış görüldü. Geçen ay 2 bin 260 YTL 63 YKr olan yoksulluk sınırı, Şubat 2008'de 2 bin 328 YTL 73 YKr'ye çıktı.
Olumsuz hava şartlarının etkisiyle ortalama sebze-meyve fiyatlarında bir önceki aya göre yüzde 15.90 oranında meydana gelen artışın mutfak harcamasına olumsuz yansıdığı ifade edilen araştırmada, gıda harcaması tutarındaki artışın son 12 ay itibarıyla yüzde 13.70, geçen yılın aynı dönemine göre değişim oranının da yüzde 13.27 düzeyinde gerçekleştiği kaydedildi.
Şubat ayı mutfak enflasyonunda görülen yüksek oranlı artışın bir nedeninin "kış şartları" olduğu vurgulanan araştırmada, meyve-sebze fiyatlarındaki artış dikkate alınmadığında bile gıda fiyatlarındaki artışın yüzde 1.85 düzeyinde gerçekleştiği ifade edildi.
Araştırmada gıda harcamasındaki yıllık ortalama artışın ise yüzde 11.55 oranında olduğu kaydedildi.
İstisnaların devlete faturası 12 milyar YTL
25 Şubat, 2008 11:27:00 (TSİ)
Vergideki istisna, muafiyet ve indirimler, geçen yıl devlete 11 milyar 952 milyon YTL'ye mal oldu.
Maliye Bakanlığı Gelir Politikaları Genel Müdürlüğü, "vergi harcaması" olarak nitelenen vergideki istisna, muafiyet ve indirimler nedeniyle 2007'de oluşan vergi kayıplarına yönelik kapsamlı bir çalışma yaptı.
Çalışmada vergi ve diğer kanunlarda yer alan vergi muafiyeti, istisna ve indirimleri ile benzeri uygulamalar, vergi harcaması veya standart vergi sisteminin bir parçası olup olmadıkları yönünden incelemeye tabi tutuldu.
630'u aşkın istisna düzenlemesi var
"Vergi Harcamaları Raporu"nda, ülkemizde vergi kanunlarında çok sayıda istisna, muafiyet ve indirim olduğu vurgulandı. Aynı şekilde vergi ile ilgisi bulunmadığı halde birçok kanunun, kendi amacına uygun olarak değişik vergi istisna, muafiyet ve indirimleri barındırdığı belirtildi.
Raporda, vergi istisnası, muafiyeti ve indirime yer veren kanun sayısı 151 olarak belirlendi. Bu kanunlarda da vergi harcaması olarak nitelenen 630'u aşkın düzenleme bulunduğu bildirildi.
Harçlar Kanunu 54 değişik istisna, muafiyet ve indirim ile vergi harcamasının en yoğun olduğu kanun olurken, bunu 46 düzenleme ile Gelir Vergisi Kanunu, 45 düzenleme ile Petrol Kanunu, 41 düzenleme ile de Emlak Vergisi Kanunu izledi.
Bütçe açığını kapatacak bir kayıp var
Raporda, vergi harcaması olarak tanımlanan vergi istisnası, muafiyetleri ve indirimlerinin devlete faturasının 11 milyar 952 milyon YTL olduğu hesaplandı. Bunun 7 milyar 108 milyon YTL'lik bölümünün de Gelir Vergisi Kanunda yer alan istisna, muafiyet ve indirimlerden kaynaklandığı belirlendi.
2007 bütçe açığının 13.8 milyar YTL olduğu göz önünde bulundurulduğunda, vergi harcamalarının neredeyse bütçe açığına yakın bir rakam oluşturduğu dikkati çekti.
Toplam vergi gelirlerinin yüzde 7.8'ini oluşturan vergi harcamalarının Gayri Safi Milli Hasıla'ya oranı da yüzde 1.9 olarak tespit edildi.
Rapora göre, vergi harcamaları, toplam gelir vergisi içinde yüzde 21, kurumlar vergisi içinde yüzde 26, KDV içinde yüzde 0.8, ÖTV içinde de yüzde 0.5'lik bir pay oluşturdu.
İstisna, muafiyet ve indirimler sonucu oluşan kayıp, gelir vergisinde 7 milyar 707 milyon YTL'yi, kurumlar vergisinde 3 milyar 173 milyon YTL'yi, KDV'de 401.8 milyon YTL'yi, ÖTV'de 199.6 milyon YTL'yi, diğer kanunlarda da 1 milyar 70 milyon YTL'yi aştı.
Ücretlerdeki istisnanın faturası büyük
Gelir vergisinde ortaya çıkan kaybın, 5 milyar 291 milyon YTL'si ücretlerdeki istisnalar sonucu meydana geldi. Ticari ve zirai kazançlardaki yatırım istisnası 216 milyon YTL, gayrimenkullerdeki istisna 358 milyon YTL, hizmetçilerin, süt ninelerinin, dadıların, bahçıvanların ve kapıcıların elde ettikleri ücretlerdeki istisna da 660 milyon YTL tutarında vergi harcaması doğurdu.
Yatırım indirimi istisnası da, kurumlar vergisinde 1 milyar 192 milyon YTL, gelir vergisinde ise 69 milyon YTL'lik kayba yol açtı.
Raporun sonuç bölümünde ülkemizde son zamanlarda vergi mevzuatının sadeleştirilmesi çalışmalarına rağmen hala önemli miktarlarda vergi harcaması olduğu vurgulandı.
Özellikle vergi kanunları dışında birçok kanunda vergi harcaması niteliğindeki hükümlere yer verildiği, bunların da vergi sistemini bozduğu maliyet hesaplamasını güçleştirdiği ve vergi idaresinin bilgisi dışında olması nedeniyle de uygulamayı zorlaştırdığı ifade edildi.
|